Hangi Kitap?

28 Ekim 2010 Perşembe

Karne Oyunu - Andrew Clements

Çok çok zekiydi Nora. Daha yeni yürümeye başlamışken 500 parçalık bir yapbozu kolayca bitirmişti. Her parçayı algılayabiliyordu. Ama kimsenin bu zekiliğini bilmesini istemiyordu. Nora sınavlarda özellikle kötü not almaya çalışıyor ve bir "özel sınıf"a geçirilmekten ödü patlıyordu. Çünkü notları pek iyi olmayan arkadaşı Stephen'i kaybetmek istemiyordu. Nora sınavlardaki notların her şeyi ifade etmediğini kanıtlamak için başını büyük bir belaya soktu. Ama sonunda herkesi büyük bir şaşkınlığa uğrattı.

2 Ekim 2010 Cumartesi

MASALIN ASLI - 1 / Aydınlıktan Karanlığa - Vasıf ÖNGÖREN

      Öncelikle bana bu kitabı veren Gönül ve Yüksel Öc'e teşekkür ediyorum... İyiki bana önerdiler ve ben de iyiki  okudum.

Masalın Aslı dizisi birbirini izleyen on masaldan oluşur. Bu masalların altısı 1. kitapta dördü ise 2. kitaptadır. Ben size 1. kitabı anlatıyorum.

Bu masalı bir çocuk anlatır. Masalın anlatılabilmesi için bazı koşullar vardır. Öncelikli olarak on kişi dinlemelidir. Üstelik masalı dinleyenlerin de on kişiye daha anlatması zorunludur. 
Masal on kimsesiz çocukla başlar. Bu çocuklar neredeyse doğadaki tüm hayvanlarla arkadaştırlar. Tesadüfen içinden ışık gelen bir kovuk bulurlar. On çocuk kovuğun içine girer ve önlerine beyaz bir kapı çıkar. Beyaz kapıyı açarlar ve kendilerini beyaz renkli bir odada bulurlar. Sonra karşılarına siyah bir kapı çıkar. Siyah kapıyı açmaya giderler. Ama beyaz kapıyı tutan olmayınca beyaz kapı kapanınca, çocukların yarısı beyaz odada yarısı dışarıda kalır. Beyaz odada olanlardan biri beyaz kapıyı açınca siyah kapıda açılır. Böylece siyah kapıya dayanan çocuklar hızlarını alamayıp ikinci odaya düşerler. İkinci oda siyahtı. Bir çocuğa sen beyaz kapıyı tut biz ilerleyelim dediler. Sonra karşılarına mor bir kapı çıktı. Siyah kapıyı tutan olmayınca kapı kapandı. Biri siyah kapıyı açtı, aynı anda mor kapıda açıldı. Düzenin nasıl gittiğini anladılar. Hepsi bir kapıyı açık tuttu ve sona kalan kapıyı açınca tüm kapılar açıldı. Sonra önlerine bir kuyu çıktı. On çocuk kuyunun etrafında dizildi. Kuyunun içine bakarken, kuyuya inen bir basamak gördüler. Çocuklardan biri basamağa bastığında ikinci basamak oluştu. İkinci basamağa basmak için ayağını kaldırdığında ise birinci basamak kapanmaya başladı. Hemen ayağını ilk basamağa koydu ve tekrar basamak ortaya çıktı. Basamakların da kapılardaki gibi olduğunu anladılar ve her biri bir basamakta durdu. Sonuncusu aşağı indi ve ışığın kaynağını buldu. Çocuklarda biri elini ışığın kaynağına soktu. Eline bir cevher geldi. İkinci kez sokunca başka cevher gelmedi. Sonra basamaklardan aynı sırayı takip ederek dışarı çıktılar. Karınları çok acıkmıştı. Sonra biri “keşke şurada et ve meyve olsaydı” dedi. O an cevherden bir ışık çıktı. Sonra önlerinde bir koyun ve meyveler, ama koyunun bir budu eksik! Yemeklerini yediler. Cevher istedikleri şeye dönüşmektedir! Ne yapmaya karar verdiler dersiniz? Bu cevherlerle bir çocuk ülkesi kurmaya karar verirler. El birliği ile elde ettikleri cevherle acaba düşledikleri ülkeyi kurabilmişler midir?

Tiny Book